Samoa
Bir Okyanusya ülkesi olan Samoa, Güney Pasifik Okyanusu’nda, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın kuzeydoğusunda adalar topluluğudur.
Küçük bir nüfusa sahip olan Samoa’da yakın geçmişe kadar Müslümanların varlığına dair kurumsal bir ize rastlanmamaktadır. 1980’li yılların ortalarında çalışmak için ülkeye gelen sınırlı sayıdaki göçmen işçi arasında Müslümanlar da yer almıştır. Ayrıca 1980’lerin ortalarından itibaren Suudi Arabistan ve Malezya menşeli kuruluşların Pasifik bölgesine yönelik faaliyetleri kapsamında Samoa’da da birtakım tebliğ faaliyetleri başlamıştır. 1986 yılında kurulan Batı Samoa Müslüman Birliği ülkede Müslümanlar tarafından kurulan ilk örgüt olmuştur. Ülkedeki tek cami olan Samoa Camii (Meryem Mescidi) ise başkent Apia yakınlarında bulunmaktadır.
Günümüzde ülkedeki Müslümanların sayısı birkaç yüzle sınırlıdır. Hristiyanlığın resmî din olduğu ve nüfusun %98’e yakınının Hristiyan olduğu Samoa’da, son yıllarda Hristiyanlığa yapılan resmî vurgu giderek artmakta ve anayasal güvence altında olan farklı inançlara saygı olgusu zarar görmektedir. Başbakan Tuilaepa Aiono Sailele Malielegaoi 2016 yılında yaptığı bir çıkışta, anayasadaki din özgürlüğü ile ilgili hükümlerin gözden geçirilmesi gerektiğini savunmuş, Hristiyan Kilisesi lideri de ülkedeki Müslümanlara yönelik yasaklama önerileriyle gündeme gelmiştir. Bu sert çıkışlara karşın ülkedeki az sayıdaki Müslüman topluluğun Hristiyan nüfusla son derece uyumlu biçimde yaşamlarını sürdürdükleri bilinmektedir. Ancak özellikle Yeni Zelanda’da 15 Mart 2019’da Al Noor Camii’nde Müslümanlara yönelik düzenlenen terör saldırısının sosyal ve psikolojik etkileri Samoa’da da görülmekte ve ülke Müslümanları söz konusu terör saldırısı sonrasında kendilerini güvenlik tehdidi altında hissettiklerini belirtmektedir.
Ülke Müslümanları, Samoa’nın ana karalara oldukça uzak bir ada ülkesi olması sebebiyle İslam coğrafyasından gerekli ilgi ve desteği görememektedir. Bu da dinî duyarlılıkların kaybedilmesi ve zamanla eski dinlere dönülmesi ihtimalini beraberinde getirmektedir. Bunun yanı sıra evlilik çağındaki Müslüman gençlerin kendileri gibi Müslüman eş adayı bulmakta zorlanması ve gayrimüslimlerle yapılan evlilikler de önemli bir risk faktörüdür.