MACARİSTAN
Macaristan topraklarında İslamiyet’e ait en eski izler 10. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Bu döneme ait bazı eşyalar ve yazı stilleri, bundan bin yıl önce bu topraklarda Müslümanların yaşadığını kanıtlar niteliktedir. 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nin fetih hareketleriyle bölgedeki Müslümanların sayısı giderek artmıştır. Yüzyılın ikinci yarısında Macaristan’a yaklaşık 50.000 Müslüman’ın sevk edildiği bilinmektedir. Osmanlı’nın bölgedeki etkinliğini kaybetmesinin ardından Müslümanlar Osmanlı coğrafyasının yakın bölgelerine göç etmiş, kalan az sayıda Müslüman da zamanla yerli halka karışmıştır. Osmanlı Devleti’nin Macar topraklarındaki hâkimiyetinin diğer Avrupa ve özellikle Balkan coğrafyasına kıyasla daha kısa sürmesi nedeniyle bölgedeki Türk-İslam etkisi sınırlı düzeyde kalmıştır. Ülkede bu dönemden kalan Müslümanların sayısı giderek azalmış ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında 1.000’in altına düşmüştür.
Günümüzde ülkede yaklaşık 10.000 Müslüman’ın yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu sayı 2011 yılındaki resmî verilerde 5.579 olarak belirtilmiştir. Ülkedeki Müslümanların büyük bölümünü Araplar ve Türkler oluşturmaktadır. İhtida etmiş Macarların sayısı son derece az olmakla birlikte, son yıllarda İslamiyet’e olan ilgi artmaktadır. Bu noktada başta Kur’an-ı Kerim meali olmak üzere, güvenilir dinî kaynaklara duyulan ihtiyaç son derece fazladır. İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından bastırılıp dağıtılan Macarca Kur’an-ı Kerim meali bu anlamda büyük bir hizmet olmuştur.
Son yıllarda Suriyeli sığınmacıların Avrupa yolculuğundaki önemli duraklardan biri olan Macaristan, sığınmacılara yönelik aldığı acımasız tedbirlerle gündeme gelmektedir. Mültecilerin sığınma talepleri geri çevrilmekte, işlemler yavaşlatılmakta, insanlar son derece ağır şartlardaki sınır kamplarında haftalarca bekletilmektedir.