Gürcistan
Kendisini Avrupa’nın bir parçası olarak kabul eden Gürcistan’ın topraklarının, Kuzey Kafkasya’da, hem Güneybatı Asya ve bir yönüyle Ortadoğu, hem de Avrupa’da olduğu söylenebilir. Kuzeyden Rusya, güneyden Türkiye ve Ermenistan, doğudan Rusya ve Azerbaycan, batıdan Karadeniz ile çevrilidir. Nüfusun etnik dağılımı %85 Gürcü, %6.5 Azeri, %5.5 Ermeni, %3 Diğer (Rus, Ukraynalı, Osetyalı vd.) şeklindedir.
İslamiyet Gürcistan’a henüz ilk hicrî yüzyılda ulaşmış ve Hz. Ömer döneminde başlayan Kafkasya bölgesindeki fetihler, daha sonra Hz. Osman, Hz. Ali ve Emeviler döneminde devam etmiştir. Miladî 8. yüzyılın ortalarında bölgedeki Araplar tarafından kurulan Tiflis Emirliği yaklaşık dört asır varlığını sürdürmüştür. Müslümanlık ülkenin güney kesimlerinde yaygınlık kazanırken, 19. yüzyıldaki Rus işgali İslamiyet’in daha fazla yayılmasına engel olmuştur. Ayrıca işgal sebebiyle Müslüman Gürcüler, Osmanlı ve İran topraklarına göç etmek zorunda kalmıştır.
Karadeniz kıyısında yer alan Acarlar ise, bölgenin 15. yüzyılda Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesinden sonra Müslümanlığı benimsemiştir. 1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra halkın önemli bir bölümü Anadolu’ya göç etmiş, kalanlarsa özellikle Sovyetler Birliği döneminde inançları sebebiyle ağır baskı ve zulümlere maruz kalmıştır. Ancak buna karşın Acarlar dinî kimliklerini muhafaza etmeyi başarmıştır. Benzer şekilde Abhazlar da, 16. yüzyıldaki Osmanlı hakimiyeti ile birlikte Müslümanlığı benimsemiş, 19. yüzyılın ortalarından itibaren bölgedeki Rus istilası sebebiyle diğer Kafkas halkları gibi Anadolu topraklarına göç etmişlerdir. Bununla birlikte gerek Osmanlı Devleti’nde, gerek İran’da Safevi Devleti içerisinde Müslüman Gürcüler, siyasî, askerî, ilmî, kültürel sahalarda önemli görevler almışlardır.
Günümüzde halkın büyük çoğunluğunun Ortodoks Hristiyan olduğu Gürcistan’da, Müslümanlar ülke nüfusunun %10-11’lik bir kesimini oluşturmaktadır. Ülkedeki Müslümanların önemli bir bölümünü Azerîler, Abhazlar ve Acarlar teşkil etmektedir.